İnfina Blog

Dijitalizasyon Yolunda Çarpıcı Bir Örnek: Ödünç Menkul Kıymet İşlemlerinde Tam Otomasyon

Dijitalizasyon Yolunda Çarpıcı Bir Örnek: Ödünç Menkul Kıymet İşlemlerinde Tam Otomasyon

Aracı kurumların hizmet gelirleri günümüzde hala büyük oranda Hisse Senedi, Türev İşlemler, Yabancı Menkul, SGMK, Yatırım Fonu alım/satımına aracılık komisyonlarından oluşuyor. Son yıllarda özellikle SGMK ilgisinin artmasıyla birlikte halka arz aracılık komisyon gelirleri de arttı diyebiliriz. Mevzuattaki değişiklikle birlikte kaldıraçlı işlemler aracılık komisyonlarının bir anda bıçak gibi kesilmesi sonrasında, özellikle bazı kurumlar gelirlerindeki çeşitlendirmeyi artırmak durumunda kaldılar.

Bu tecrübe sonrasında aracı kurumlar portföy yönetimi, TEFAS işlemleri, yabancı işlemler, yapılandırılmış menkul kıymetler, saklama hizmetleri, fon hizmetleri gibi ürünleri de raflarına koyma yönünde çalışmalar yaptılar. Bu açıdan baktığımızda ödünç menkul kıymetlere aracılık işlemleri de önemli bir potansiyel olarak görülmelidir.

Ödünç işlemleri kurum içinde tezgah üstü olarak da yapılabileceği gibi “Merkezi Karşı Taraf” uygulamasının verdiği güven, risk yönetimi ve takas operasyonlarındaki kolaylıktan dolayı çoğunlukta Takasbank Ödünç Pay Senedi Piyasası’nda gerçekleştirilmektedir. Takasbank’ın verilerine göre 2019 yılında 149.666 Adet sözleşmede 22 Milyar TL’lik işlem hacmine ulaşılmış görünüyor. Aracı kurumların bu işlemlere aracılıktan elde ettikleri gelir miktarı yaklaşık 4 Milyon TL civarındadır. Her ne kadar bu durum pandemi sebebiyle sekteye uğrasa da yakın zamanda piyasanın dengeye gelmesindeki etkisinden dolayı şu anda BIST 30 hisselerine açık olan piyasanın tüm senetleri kapsayacak şekilde tekrar çalışacağı öngörülmektedir.

Ödünç verme işlemlerinin tüm sektördeki mevcut uygulaması birçok zorluk içermektedir:

  • Ödünç verecek olan müşterinin veya müşteri temsilcisinin bu piyasayı takip etmesi zordur. Genelde odak hisse senedi alım satım işlemleri üzerinedir.
  • Ödünç verme işleminden elde edilecek müşteri geliri, kurum geliri, ödenecek komisyon gibi hesaplamalar elle yapılır ve hataya açıktır.
  • Ödünç verecek müşterinin sözleşmesinin ve stoğunun kontrolü de genelde elle raporlama sonucunda tespit edilir.
  • Müşterilerin bu konuda finansal okur yazarlık seviyesinin düşük olması da olumsuz bir etkendir.
  • Emir gönderimleri genelde temsilciler veya müşteriler yerine operasyon birimleri tarafından elle yapılır. Emirlerin takibi ve gerçekleşen işlemlerin kullanılan sisteme aktarılması da yine elle yapılmaktadır.

Uygulamadaki bu zorluklar sebebiyle ödünç verme potansiyeli olan birçok müşteri bu gelirden, kurumlar da aracılık komisyonundan mahrum kalmaktadır.

İnfina Yazılım’da benim de içinde bulunduğum proje grubu tarafından tüm bu süreçleri uçtan uca otomatik hale getiren bir ödünç menkul kıymetler otomasyon platformu oluşturulmuştur. Platform piyasayı ve kurum sistemini eş anlı dinleyerek, eşsiz algoritması sayesinde doğru müşteriyi, doğru işlemle buluşturarak, emir gönderimi ve işlem gerçekleşmelerini kurumun sistemi ile eş anlı entegre etmektedir.

Böylelikle, ne müşteri, ne müşteri temsilcisi ne de operasyon birimi çalışanı, herhangi bir iş üstlenmeden süreç tamamlanmış olmaktadır, yani uygulama tümüyle dijitalleştirilmiştir. Kurum açısından bakıldığında “Mutlu Müşteri”, “Mutlu Çalışan”, “Karlılık Artışı” hedeflerine en yüksek seviyede hizmet eden bir model hazır durumdadır.

Çeyrek asrın getirdiği sermaye piyasaları tecrübesi ve “Low Touch” yaklaşımlı inovasyonlar, İnfina Yazılım’ın ve siz değerli müşterilerinin finans sektöründeki gücüne güç katmaktadır.

İskender Ada
İnfina Yazılım A.Ş.
Satış, Pazarlama ve İş Geliştirme Genel Müdür Yardımcısı